Kıymetli izmirliler, Hak Ve Eşitlik Partisinin özverili mensupları, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Adından da anlaşılacağı gibi, partimizin kuruluş amacı; Türkiye’ye sosyal devlet düzenini getirmektir.
Yani, tüm yurttaşlarımıza beslenme, barınma, iş güvenliği, eğitim, sağlık ve hukuk alanında, hak ettiklerini vermek, her alanda eşit olmalarını sağlayacak,
politikalar uygulamaktır…
Milletimizi yıllardır uyutan, avutan, soyan ve siyaseti sınırsız yalanlarıyla nefret edilen bir alan haline getirmiş, külüstür zevatı çöpe atmak için, Hepar kurulmuştur..
Bugün Türkiye’de, 6-14 yaşları arasında bir milyondan fazla, 15-19 yaşlarında ikibuçukmilyon çocuk işçi çalışırken; asgari ücret 774 TL iken; Hükümetin başında bulunan zat, mevcutlar
yetmezmiş gibi, 400 Milyon dolarlık yeni bir uçak alıyor..Bir CHP’ li milletvekili de “Milletvekili maaşı 2 gün bile yetmiyor” diyor.
Az ye de, gerine de hizmetçi tutarsın..
Herkes şunu bilmeli ki, bu millet sahte dinciler, sahte Atatürkçüler ve kurusıkı milliyetçilerden kendini kurtaramadığı sürece; asla, ne siyasi,
ne de ekonomik bir düzeye çıkamayacaktır..
Devlet Olunmadan Millet Olunmaz!..
Vatan Olmadan da Devlet Ve Millet Olunmaz!..
Vatan; hava, su ve topraktır.. Bu niceliktir. Bu üç şeyin gerçek sahibi isen, o zaman bu niteliktir..Bunun ilkesi ise; Siyasi ve Ekonomik bağımsızlıktır.Gerisi boş gevezeliktir..
Türkiye’de kötü giden her şeye sebep işte budur.
Huzur; yani İç ve Dış Güvenlik; tam ve sağlam olmadan ne millet, ne de milletin herhangi bir ferdi kendini iyi hissedemez. Mutlu olamaz..
İnsanoğlunun devlet denilen kurumu icat etmesi de kendisine güvenlik ve adalet sağlaması içindir..
Bu iki şey Türkiye’de var mı? YOK!..
Güneyimizde ve doğumuzda bulunan devletlerle neredeyse kanlı bıçaklı bir durumdayız. Topraklarımızı korumak için güya, Malatya Kürecik’te
kurulan radar sistemleri, Alman, Hollanda, Amerika Patriotları ve yabancı askerler; neyin nesi?. Bizi mi korumaya gelmişler?..
Bunların bizim güvenliğimiz için geldiğini sananlar su katılmamış ahmaklardır..
Gelelim pkk meselesine! Yani Kürdistan İşçi Partisi konusuna.. O zaman Türkiye teknesinde yolculuk yapanlar; uyanın Baba’ya geldik!. Meğer, biz 30 yıldır
savaşmışız da bu milletin haberi yokmuş.. Son üçayda, bir takım türediler, haberleşme sistemlerinde yazıyla ve sözle “Savaş Ve Barış” hezeyanlarına başladılar..
Pkk, 30 yıldır zaten ben savaşıyorum diyordu.. Neden bu zamana kadar terör diyordunuz da, şimdi “Savaş Ve Barış” demeye başladınız?
Sebebi basit: Oyunun son sahnesine gelindiği için. Bütün aktör ve figüranlar Ortadoğu Kahyasına hizmet ve ihsan sunma yarışına başladılar.
Defalarca televizyonlarda söyledim ve sayısız duyurular yaptım. Soru net: ” Ne Vereceksiniz ?” Onu söyleyin dedim. Bu işin iki meraklısı var onlara..
Biri hükümette olan akepe diğeri on maddem var diyen cehepe genel başkanı..
Vermeden almak Allah’ a mahsus değil mi? Pkk’ nın istekleri 30 yıldır hiç değişmedi ve silah onların elinde olduğu müddetçe de kimse değiştiremez..
Sponsor Amerika, Avrupa, Irak Kürdistanı, İran olduğu müddetçe.
Önce şu Barış Ve Savaş işine bakalım!..
Savaş insanoğlunun cinnet halidir. İnsanlar dışında başka bir canlının böyle bir aptallığı yoktur.. Bu türün beş bin yıllık yazılı tarihine bakıldığında, sadece 236 yılı barış içinde geçirdiği,
diğer zamanlarda ise, birbirlerini gırtlakladığı görülür..
Savaş iki nedenle yapılır.. Bir para; İki Şeref ve Haysiyet..
O taktirde yapılacak tek şey var..
Savaşa hazır olmak ve savaşı iyi yapmaktır.. Çünkü savaş, en ucuz malın, can, olduğu bir pazardır..
Savaşın evrensel kuralı şudur:
Uzatılmış savaşların sonunda zayıf olan da dengeye gelir. Ve kuvvetli olanda taviz vererek barış aramaya başlar..
Maalesef koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, geldiği durum budur..
“Anneler ağlamasın mış”
Savaş varsa,ki insanoğlunun yeryüzünde görüldüğü günden beri var. Her insanı bir anne doğurduğu için, elbette anneler hep ağlamıştır..
Anneler doğal olarak, zaten, bu aptallık nedeniyle ağlamışlardır..Ama bir de, ağlamayla beraber tüm ulusun şeref ve haysiyetini ayaklar altına alıp teslim olması var..
Bu durum ise iki kere acı çekmek, iki kere kaybetmektir..
Uzlaşmacılar tiyatrosu çalışıyor..Oyunun adı Türkiye’yi parçalamak..Önce yerel yönetimler, öz savunma kuvvetleri, federasyon, sonra referandum ve Irak’ın kuzeyindeki, onlara göre Güney Kürdistan’la birleşmek.
Anadolu’dan bir parçayı alıp aşağıya bağlamak..Bir kez daha söylüyorum. Yazık edeceksin her şeye, herkese..
“Amerika’nın idam etmeyeceksiniz” şartı ile teslim ettiği eşkiya başının, şimdilerde “Kandil’e bayrak dikelim diye yırtınanın” Atlantik Milliyetçisi parti ile hep birlikte idamı kaldırıldı..Ömürboyu müebbete çevrildi..
Ve şimdi, onbinlerce, her yaşta sivil kadın ve erkek, çocuk ve kundaktaki bebeklerin katili, yani halk düşmanı; Binlerce Asker, Polis, Öğretmen, Sağlık Görevlisi, Kamu Hizmetlisinin ölümüne sebep olan eşkiya reisinin yediği herzelere bakın:
* Anayasa bunun istediği gibi olacakmış. Madde yazdırıyor.. Türk adı ve Türk Milleti adı olmayacakmış..
* Çekilme, parlamento kararı ile olacakmış.. Sanki, bize karşı savaşan bir devlet başkanı..
* İlk yapılacak iş, karşılıklı esirler bırakılacakmış.
* Eğer siyasi istekleri olmazsa, bundan sonra on kat daha vururlarmış.
* Savaş nasıl olurmuş, gösterecekmiş. Eskisinden beter olacakmış..
* Eğer çekilirlerse, öz savunma birlikleri hazır olmadan çekilmemeliymiş..
* Zaten Kuzey Irak’ta 10 Bin, Suriye’de 30 Bin, İranda 50 Bin varmışlar. Yan bakanı yakarım diyor..
* 50 Bin kişiylede halk savaşı başlatırım , dediklerimi yapmazsanız diyor.
* Türkiye’de paralel devlet varmış.Yani öbür devlet bunlar.
Bu kadarı yeter de artar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Ulusunun getirildiği çizgiye bakar mısınız?.
Kel asmanın miskin koruğu, yüz verirsen işte böyle gelir tepene çıkar, cami duvarına da siyer..
Bütün bunların tekbir sorumlusu var. O da şu anda hükümette olan akepe’dir.
Ortadoğunun eşbaşkanıymış. Zaten işi gücü bir yerlere baş olmak. Devlet başkanı olmak için de, Anayasa konusunda pkk’nın meclis organıyla bunu yaparım demiyor mu? Hani bunlara idam düşünülebilirdi? Daha dün “Savaş kolay, barış zor. Barış getireceğiz diyordu”
İki gün önce de “ne barışı karşımızdA devlet mi var” diyor! Böylesi bir numuneyi bu topraklar, ne Selçuklu, ne Osmanlı ne de Türkiye Cumhuriyeti döneminde ilk kez görüyor..
Onlardan önce var mı diye sorarsanız.. Var.. Var.. Ona da Bizans deniyor..
Alman Milleti var.Alman Bayrağı var.İngiliz Milleti var.İngiliz Bayrağı var.Japon Milletivar.Japon Bayrağı var.İtalyan Milleti var.İtalyan Bayrağı var.
Yunan Milleti var.Yunan Bayrağı var. Bizde Türkiye Bayrağı olacakmış!
Millet kim ey gafiller!
Neymiş, ırkçılıkmış! Demek ki o zaman bütün dünya ırkçı kesilmiş. Ben, Dünya Siyasi ve Harp tarihiniezbere yani birkaç kitabı üst üste yazabilecek kadar biliyorum. ve üç tane de yazdım..Sırf bu konularla ilgili..
Ben bu derece gafillere Ortaçağdan bu yana, tarihin hiçbir bölümünde rastlamadım.
Bu iş Anayasadan sonra, istiklal Marşımıza da gelecek bu aymazların gayretleriyle..
Ne diyor istiklal Marşımız:
“Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal,
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal”
Mehmet Akif Ersoy damı ırkçıydı?
İnkarcı nankörler!
“Bilmez, bilmediğini de bilmez” cahillere de bir sözümüz var. Faşizm, Hükümet Diktatörlüğü demektir.Yani devleti partinin malı haline getirmektir.Faşizm bir kurumdur.
Doktrini ve programı ile bir birey, statüsü ne olursa olsun faşizmi temsil edemez.
Çünkü, Faşizm ve Faşist yönetimi birkurumdur.Meclisi, yürütmeyi,yargıyı tek yumruk altında toplamak ve yönetmek demektir.
Biri, bir aykırı veya farklı bir fikir söylemesin, hemen “Faşist” demek cahil ve cühelanın modası oldu.
Aptallığın ilacı henüz bulunmadığı için bunlara bol miktarda, ortalıkta rastlayabilirsiniz.Çünkü odundan kafaları, farklı ve aykırı düşünceleri karşılayacak erdemde değildirler.
Savaş dışında bir devleti yıkmanın en iyi yollarından biri de devletin kurucularını karalamaktır.Bu gün Türkiye’de yapıldığı gibi..
Bir terör rejimi dayatarak Türkiye’yi kantonlara ayıracağını sanan gafiller, millete ihanet ediyorlar..
Aptallıkla mücadelede, en insaflı ve yumuşak insanlar sonunda kabalaşır. Aptal bir suale hukuken uygun olan kanıt, güçlü bir yumruktur.
Tam manasıyla egemen..
Tam manasıyla bağımsız..
Tam manasıyla sosyal..
Tam manasıyla laik..
Tam manasıyla hukuk devleti..
Olunmadan bırakın milleti, halkı,toplumu, insan bile olunmaz..
Bugün Türkiye’de 1918′lerde olduğu gibi, İngiliz Muhipler Cemiyeti ve Kürt Teali Cemiyeti , köpeksiz köyde çomaksız oynamaktır..
Olup biten her şeyden her vatandaş birebir sorumludur.Bir yol aramak ve bulmak da görevidir.
Hak Ve Eşitlik Partisi, yurtseverlerin onur bayrağıdır ve siyaseti vatan aşkı için yapar..
Herkesi HEPAR Bayrağı altına davet ediyorum.Ve bugün tam vaktidir.
Ömer Hayyam’ın bir sözü var:
“Cehennemi gerçekten bilmek mi dilersin?
Dünyada cehennem, ehil olmayanlar tarafından yönetilmektir.”
Yaşasın Vatan Yaşasın Türk Milleti!
Ne Mutlu Türküm Diyene!..
Osman Pamukoğlu
Hak Ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
03 Mart 2013 / İZMİR
1,625 Kez Toplam, 6 Kez bugun okundu