KUTUPLAŞMA SİYASETİ VE ÇANTADA KEKLİK SEÇMENLER!
Ülkemizde düzen partilerinin el birliği ile yürüttüğü kutuplaşma siyaseti nedeniyle seçmenin neredeyse %65'i "kemikleşmiş oy" denilen ve biat etmiş seçmenlerden oluşmaktadır. Verdikleri "oy"un ülkenin geleceğini belirlediğinin farkında bile olmadan duygusal bağlarla aynı partiye oy vermeye devam ederler. Hatta başındaki kadrolardan hiçbir umutları yoktur, yanlış kişiler ve yanlış işler peşinde olduklarını bilirler ancak yine de vazgeçemezler.
Kemikleşmiş seçmen denilen bu kesime yapılan muamele de "çantada keklik" muamelesidir.
Geriye kalan seçmen "yüzer-gezer" tabir edilen, dün bir partiye bugün başka bir partiye oy verebilen serbest olmayı becermiş seçmenlerdir. Düzen partileri kendi tabanlarından oy çalma telaşı ile kendi ideoloji ve söylemlerinin dışına çıkıp eksenlerini kaydırırken, sonucu serbest oylar belirler ve kemikleşmiş seçmeni, hatta lehine oy verdikleri kişileri bile şaşırtırlar.
Kemikleşmiş seçmen için parti bir "din"dir. Bu nedenle "partim kütüğü aday yapsa oy veririm" zihniyetindedir. Demokratik ülkelerde partilerin birer araç olduğu akıllarına bile gelmez. Ülkenin geleceği için oy kullandığını düşünürlerken, eğriyi doğru, basiretsizi lider, uşağı efendi gibi görmek için nasıl zorlandıklarının farkına bile varamazlar.
"Eşiyle birlikte aynı sandıkta oy kullanan bağımsız adaya bir oy çıktı" haberine gülüp geçerler. Ancak o bağımsız adayın eşi kadar özgür olabildikleri gün ülkenin kurtuluşa ereceğini göremezler.
Sonuç olarak; özgür bireylerin bulunmadığı, kalabalığın içinde zahmetsizce kendini tanımlama kolaycılığına kaçan kişilerle bu ülke, daha uzun yıllar kurtuluşa ermeyi bekleyecektir. Çözüm, bireylerin özgür olmayı becerilmesinde ve partileri birer tabu olmaktan çıkarmasındadır.
Birilerinin ayarlanmış delegesi veya çantada keklik seçmeni olmayı reddedebilirseniz işler yoluna girecektir.
HEPAR, özgür insanların yeridir ve hep öyle kalacaktır.
Recep BAKIRCI
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
